Proloterapi nedir?
Proloterapi, 1900 yılların başından itibaren özellikle Amerika’da uygulanmasına rağmen, 2000’li yıllardan itibaren tüm dünyada ve ülkemize ağrılı hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır.
Proloterapi ağrı tedavisinde kullanılmakla birlikte, esas olarak ağrı kesici bir özelliği yoktur. Ağrıya neden olan yapıların yeniden yapılanmasında, güçlenmesinde kullanılır. Şöyle ki; vücudun destek yapıları ve eklemlerin stabilizasyonunu sağlayan yapılarda (tendon ve ligamanlar) hasar olduğu zaman (yırtık, gevşeklik gibi) eklemlerde düzensizlik, dengesizlik, ağrı meydana gelir. Proloterapi tedavisindeki amaç ta gevşemiş, zayıflamış veya hasar görmüş tendon ve ligamanlara yapılan çeşitli solüsyonlar ile vücudun tamir mekanizması uyarılarak yeniden yapılanma (remodelling) ile bu yapıların tamiri ve güçlenmesi hedeflenir.
ETKİ MEKANİZMASI:
Proloterapide kullanılan solüsyonlar verildiği bölgede bir irritasyon oluştururlar. Bu durum vücutta inflamatuar cevabın başlamasını tetikler. Sonuçta ortama tamir edici hücreler gelir ve yoğun bir şekilde tamir edici maddeler (VEGF, PDGF, FGF, hormonlar gibi) salınır. Uygulamadan sonra tamir mekanizması devreye girer ve yaklaşık 3 ay kadar bu süreç devam eder.
Özetle, Proloterapi vücudumuzun doğal iyileşme mekanizmasını uyararak ve destekleyerek bozulan yapıları, fonksiyonları düzeltir. Fonksiyonlar düzelince ağrı da geçer. En önemlisi de tüm bunlar herhangi bir ilaç kullanılmadan yapılmaktadır; dolayısı ile hiçbir YAN ETKİSİ YOKTUR.
Proloterapi Tedavisinde Bilinmesi Gerekenler
- Enjeksiyon sonrası ilk birkaç gün ağrı daha da şiddetlenebilir.
- Tedavi öncesi ve sonrası ağrı kesici (NSAII) ilaç kullanılmaması gerekir.
- Hastanın kan sulandırıcı almıyor olması ve herhangi bir enfeksiyonu olmaması gerekir.
- İşlem öncesi ve sonrasında hastanın bol su içmesi, C vitamini alması tedaviye yardımcı olur.
Proloterapi Hangi Hastalıklarda Yapılabilir?
- Esas olarak kronik (uzun süreli) ağrılarda uygulanmaktadır.
- Kronik bel, boyun, omuz, sırt, diz ve ayak bilek ağrılarında, kısmi tendon, bağ ve kas lezyonlarında, spor yaralanmalarında (çeşitli tenosinovitler, lateral epikondilit, aşil tendiniti, plantar fasiit, parsiyel yırtıklar), karpal tünel sendromunda etkin olarak kullanılabilir.